Büyükşehir Belediyeleri Kanunu’nda yapılan değişiklikler ve yolcu taşımalarına getirdikleri

6360 Sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı Yeni İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 12.11.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Yeni büyükşehir olan illerle ilgili ve eskiden büyükşehir olan illerde değişiklik yapan kanun TBMM’de en fazla tartışılan kanunlardan biri oldu. İlgili kurumların, birliklerin, STK’ların ve meslek odalarının görüşü alınmadan hazırlandı. Görüşler alındıysa da hassasiyetler dikkate alınmadı.

Kanun tartışmalara ve eleştirilere rağmen TBMM’den oy çokluğuyla geçti.
Osmanlı’dan gelen ve Cumhuriyet’le devam eden Türk idare biçimine uymayan bu mahalli idari şekline, karşı olduğumu açıkça ifade ediyorum.

Yedi yüz yıllık köy tüzel kişiliği yok edilerek, köyler birer mahalle haline getiriliyor.

Geleneği, göreneğiyle bu güne gelmiş köy kültürünün şehirleşme adına yok edilmesine karşıyım. Avrupa’da gördük. Köyler şehir standartlarında; alt yapı sorunları yok, yeşillikler içinde, idari olarak köy. Yeşillikler içinde yaşamak için ideal yerler haline getirilmiş, şehirden farkları yok…

Kanuna göre, Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van, büyükşehir belediyesi olacak.
Belediyelerin sınırları mücavir alan sınırları İl mülki sınırları oldu.
Önceden Büyükşehir olan ancak İstanbul ve Kocaeli illeri dışındaki, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırları aynı olacak şekilde genişletilmiş bulunmaktadır.

Bu illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içindeki köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği sona erecek, köyler mahalle olacak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılacak. Bu illerin, bucak teşkilatları da kaldırılacak.
Bu illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği ile İstanbul ve Kocaeli’ndeki orman köyleri de dahil köylerin tüzel kişiliği sona erecek.

Büyükşehir Belediyesi olan 29 İlin tamamında il içi taşımalar bir başak ifadeyle kent içi toplu taşıma haline geldi. Belediye Mücavir alan sınırları içinde yapılan toplu taşımalar il içi taşımalarla birleşti veya birleştirilme imkânı doğdu. Yetki tamamen Büyükşehir Belediyelerine geçti.

Önümüzde çok önemli bir örnek var.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile il mülki sınırları aynı durumuna getirildiğinde, İl içi yapılan tüm taşımalar Silivri/İstanbul, Üsküdar/Şile, İstanbul, Çatalca, İstanbul/Terkoz, Durusu yolcu taşımaları Belediye izinli ve denetimli özel halk otobüsü haline dönüştürüldü.
İstanbul İl sınırları içinde il içi tarifeli ve düzenli seferlerde özel yolcu taşımacılığı yoktur.
Bizim için önemli bir örnektir.
Yasanın Karayolu yolcu taşımacılığı ve 4925 sayılı Taşıma Kanunu kapsamında faaliyet gösteren işletmeler açısından hiçbir artısı olmayacak. Tersine, daha fazla zarar getirecek. Müktesep hakların bir süre korunacağı ifade edilmesine rağmen, hak mağduriyetleri yaratacağı açıkça görülmektedir.

Mevcut büyükşehir belediyeleri birçok yere hizmet ulaştıramazken, sıkıntılar yaşanırken, il içi ve mücavir alan sınırları içinde 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu ile kendilerine verilen yetki çerçevesinde il içinde yapılan tüm yolcu taşımalarına müdahil olabilecektir.

Şehir içi belediye toplu ulaşım hizmetlerinin dışında il merkezi ilçeler arası belde taşımaları yapabilecek, UKOME lerde alacakları kararlar ile düzenleme, yeni hatlar açma, mevcut taşıma hatlarını kaldırma, izin ve ruhsatlandırma ihale etme hakkına sahip olmaktadırlar.

İzin belgesi adı altında sistem den yıllık alacakları belge ücretleri ve harçlar belediyelere yeni bir gelir kapısı olacaktır. UKOME’lerin yapısı Üyelerinin çoğunluğu büyükşehir belediyelerinin ulaşımdan sorumlu birimlerinin yöneticileri ve müdürlerinden oluşmaktadır.

Bu nedenle ulaşımla ilgili tüm kararları istedikleri doğrultuda çıkarabilecekler ve uygulamaya sokacaklardır.

Toplum ve halkın menfaatine olur ise sorun yok. Lâkin, bu iş bir gelir kapısı olarak görülerek, hiçbir hizmet vermeden izin verme, hatları satma, plaka tahdidi getirme, belli kişi ve yandaşlara menfaat sağlama yönünde gelişir endişesini mevcut taşımacılar adına taşıyorum.

D4 Yetki Belgesi alanların durumu ne olacak?

Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüz bu konuda yetki belgelerinin tüm haklarıyla devam edeceği güvencesini vermesine rağmen, bu günden sonra bu illerde yeni D4 Yetki Belgesi almanın kanunen ve hukuken mümkün olmadığı artık bilinmelidir. Büyükşehirlerde UKOME’ler izin vermezler, veremezler.

Büyükşehir belediyelerinin tamamında il sınırıyla büyükşehir belediye sınırları aynı olduğundan ilin tamamı şehir içi olarak kabul edilmektedir.

D4 Yetki belgesiyle şehir içinde ve belediye mücavir alan sınırları içinde iki nokta arasında yolcu taşımacılığı yapılamaz hükmü gereği D4 Yetki Belgesi alamayacaklardır.
Mevcutların durumu ise faaliyet gösterdikleri illerin “UKOME” Ulaşım Koordinasyon Merkezleri bir karar alıncaya kadar faaliyetlerini sürdürebileceklerdir.

Eskiden ilçe ve il trafik komisyonlarının tüm görevleri UKOME’lere geçmektedir.
2009 Yılı öncesi Y Türü yetki belgesinde geçerli olan tüm uygulamalar Büyükşehir olan illerde
UKOME ler tarafından yürütülecektir. Şimdilik adı konulmamış olsa da il valiliklerinin yürütmesinde olan Y Türü yetki belgesi alış şartlarına dönüş büyükşehir yetkisine geçmektedir.

Y Belgelerinin D4 Dönüştürülmesinde verilen süre 31.12.2012 tarihinde tamamen bitiyor. Bu arada bakanlık bölge müdürlükleri de bu belgelerin dönüşümüne devam ediyor. “Yeni büyükşehir olan illerde D4 Yetki Belgesi verilmeyecektir” açıklaması yapılmadığına göre, il trafik komisyonlarından gerekli izin ve müsaadeyi alan taşımacılara D4 Yetki belgesi düzenlenerek verilmeye devam ediyor. Tereddütler dolayısıyla bazı taşımacılar D4 almaktan vaz geçtiler ve yetkililerden açıklama bekliyorlar.

Konunun anlaşılır olması için İzmir örneğini vermek istiyorum. Batıda bir tarafta Çeşme, doğu ucundan Kemalpaşa, güneydoğuda Bayındır, Ödemiş, Bozdağ, Kiraz, güneyde Tire, Selçuk’un köylerine kadar. Kuzeyde Bergama, Kozak, Dikili, Ayvalık, Kınık’ın dağ köylerine kadar Büyükşehir Belediyesi’nin merkezden hizmet götürme şansı bu günkü yapısıyla yok.

Ulaşımla ilgili olarak UKOME bu kararları merkezde sağlıklı veremez doğru karar alamaz. Bunu ilçelere yayacak ve yine ilçelerden yardım alacak. Burada ilçe trafik komisyonlarının
görüşlerini alması lazım İlçe Trafik Komisyonları etkisizleştiriliyor veya kaldırılıyor.
Bence kaldırılması yerine güçlendirilmeli UKOME lerin alt komisyonları gibi çalıştırılmalıdırlar.
O zaman daha sağlıklı kararların çıkacağını ve sistemin bozulmayacağını düşünüyorum.

Örnek olarak Kiraz’da 54 tane köy, 250 tane de mezra var. Kiraz Belediyesi oradaki ilçesini ancak idare edebilirken, bu köylere, mezralara nasıl yetişecek? Kınık ilçesinin 29 Köyü var bu köylerin 23 Yurt dağında dağ ve orman köyüdür. Burada yapılan yolcu taşımaları ilçe trafik komisyonları kararlarıyla arz ve talep dengesi gözetilerek yapılıyordu. Eskiden Y Türü Daha sonra ise D4 Yetki belgesi olan bireysel taşımacılar tarafından yapılıyor.

Bu nasıl şehir içi?

Yerelden bilgi desteği almadan merkezden bu düzenleme yapılamaz.
Burada bir sıkıntı olacak. Özellikle coğrafi koşullarla birlikte, hizmet ulaştırma konusunda bir sıkıntı olacak. En önemlisi de hizmet maliyetleri artacağını bir tarafa bırakalım yolcu taşımalarını merkezden, İzmir’den yönetilmesi organize edilmesi sıkıntılar doğuracaktır.

Büyükşehirlerde yeni D4 Yetki Belgesi almanın yolu kapanmıştır. Alanların durumu ne olacaktır? Hangi belgeye dönüştürülecektir? Hak mağduriyeti yaratılır mı? Zannetmiyorum.
Y Türü yetki belgesinden D4’e dönüştürülürken bazı hak mağduriyetleri yaşandı. Öz mal zorunluluğu, araç sayısında kısıtlama ,yetki belgesinin devredilemeyeceği, bir aracın birden fazla taşıma hattına sahip olamayacağı ve sözleşmeli taşıt çalıştıramayacağı gibi hükümler özellikle kooperatifleri ve bireysel taşımacıları rahatsız etmiş, değişikliğe direnç gösterilmişti.
Asıl önemlisi yolcu taşıma faaliyeti D4 Kapsamına giren tahditli plaka sahipleri tepki göstermişlerdi; zira piyasa tabiriyle “plaka ve hat para ediyordu” ve bu önlenmeye çalışılmıştı. Ancak bu günden sonra bu hakları UKOME ler tarafından kendilerine tekrar geri verilir mi? Yoksa yeni düzen aynen devam eder mi, işte bu belirsizdir. Her şey Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyelerinin alacakları
kararlara bağlıdır.

En çok sorulan sorulardan birisi ise ben bu güne kadar hiçbir belge almadan bu illerde taşıma yapıyordum, şimdi ne yapacağım sorusudur. Peki bu güne kadar hiç belge almadan bahse konu olan büyükşehirlerde il içi yolcu taşımacılığı yapan özellikle kom, mezra, köylerden ilçe merkezlerine taşıma yapan bireysel taşımacılar faaliyetlerini nasıl sürdüreceklerdir? Eski Y Yetki Belgeleriyle faaliyet gösterenler hala var ve sayıları azımsanmayacak kadar çok. Bunlar bazı nedenlerle D4 Yetki almadılar, tereddütleri vardı ve belge başvurularında isteksiz davrandılar.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yapılacak bir açıklama veya genelge bu tereddütleri ortadan kaldırabilir. Büyükşehir Belediyeleri tarafından bir düzenleme yapılıncaya kadar il içi taşımalar belirsizliğini sürdürecektir. Hiçbir yolcu taşıma izin belgesi olmadan yolcu taşımacılığı faaliyetini sürdürenler, 4925 Sayılı Taşıma Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanunu hükümlerine uymadıkları gerekçesiyle kaçak ve korsan taşımacı olarak değerlendirilerek, ceza kesilmeye devam edilecek firma araçları seferden men edilebilecektir. Hiçbir taşımacı “ilimiz büyükşehir oldu D4 almaya gerek yoktur yasal boşluk var biz taşımaya devam ederiz” demesin, canları yanar. Düzenleme yapılıncaya kadar 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmelikleri ve Genelgeleri geçerlidir.
 

İl içi yolcu taşımalarıyla ilgili büyükşehir belediyeleri UKOME kararına istinaden özel izin belgesi düzenleyebilir, yönerge hazırlayabilir. Bu durumdan sonra yolcu taşımaları bu belge ile faaliyetlerini sürdüreceklerdir. İzmir’de bunun örneği ve alınmış kararlar var. İzmir Yenifoça arasında çalışan otobüsler gibi. İzmir Büyükşehir Belediyesinden alınmış özel izin belgesiyle çalışıyorlar. Aynı hatta Belediye otobüsleri de var. Bu durumda olanlar belgelerinin bitim süresi sonuna kadar çalışacaklar ve bitim tarihinden önce UKOME’lere müracaat edeceklerdir sonrası ne olur karar UKOME’lerindir.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü,
gelişen duruma göre D4 Yetki belgesinin kapsamı konusunda bir düzenleme yapmaz ise büyükşehirlerde taşımalar tamamen Büyükşehir Belediyelerine geçmektedir.

Sonuç itibariyle D4 Yetki Belgesiyle Büyükşehir Belediyeleri olan illerde D4 Yetki belgesiyle taşımacılık süresi belirsiz olsa da taşımacılık yapılabilecektir.

Büyükşehir belediyelerinin il içi taşımada yetkisi nedir?

5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili yasalar ve mevzuat hükümleri kapsamında verilen görev, yetki ve sorumluluklar kapsamında iş ve işlemler yürütülmektedir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. ve 9. Maddesine göre İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 15 Haziran 2006 tarih ve 26199 sayı ile Resmi Gazetede yayınlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği kapsamında da Ulaşım Koordinasyon Merkezi hizmetlerini yürütmektedir.

Ayrıca 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi kanunu ve 6321 Sayılı Bazı Kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki kanunun; EK-2/3 Maddesinde belirtilen MADDE 3 –2918 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenerek bu yetki ve sorumlulukları arttırılmıştır.

İlgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dâhilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, araç sahibine, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına birinci fıkrada gösterilen idari para cezası üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanır. Ayrıca, araç her defasında altmış gün süre ile trafikten men edilir.

Sonuç itibariyle D4 Yetki Belgesiyle Büyükşehir Belediyeleri olan illerde D4 Yetki belgesiyle yolcu taşımacılığı 100 km sınırlı olmak üzere şehirlerarası yolcu taşımacılığı dışında, kaldırılmaktadır.

İki Büyükşehir il arası yapılan taşımalarda taşıma mesafesi 100km’yi geçmiyorsa D4 Yetki belgesiyle taşımacılık mümkün görülüyor ancak bu konuda her iki ilden karar çıkarabilmek çok zor görünüyor.

Örnek: İstanbul/Kocaeli- İzmir/Manisa- Aydın/İzmir-Aydın-Muğla il merkezleri ve ilçeleri arasında taşıma yapma mümkün görülüyor ancak her iki ilin UKOME’lerinden müşterek karar çıkarabilmek mümkün olabilir mi? Bence mümkün değildir.

İstanbul ve Kocaeli illerinde bu güne kadar bunu başarabilen taşımacı olmadı.
Bu günden sonra olabileceğini zannetmiyorum. Bu güne kadar uygulamalarda gördük gündemle de bağlantılı olarak UKOME’ler yapısı itibariyle her ay toplanan kurullar değil, üç ayda dört ayda bir toplanıyor.

Ben gündem olmasına rağmen ayda bir toplandığını görmedim. Bu günden sonra iş yükleri artıyor her ay toplanmaları lazım. Bence UKOME Yönetmeliğinde acilen değişiklik yapılmalı görüşülecek konuyla ilgili sektör temsilcileri komisyona katılabilmeli görüş ve oy hakkı olmalıdır. Gündemle ilgili konularda sektör temsilcilerinden, uzmanlardan oluşan alt komisyonlar oluşturulmalı. Konular bu komisyonlarda en ince detayına kadar tartışılarak talep taslağı komisyona sunulmalıdır ve kararlaştırılmalıdır.

D1 Yetki Belgeli Taşımacılara etkisi

D1 Yetki belgeli taşımacıların şehirlerarası seferlerde ana hat üzerindeki il içi taşımalarına, il içi taşımacıların haklarını kollamak ve gözetmek adına KTY ile kısıtlama getirilmişti.

Kontrol ve denetim olmadığı için karar delinmeye çalışılıyordu, şimdi Büyükşehir Belediyeleri Kanunu ile verilen yetkiler çerçevesinde bu imkan tamamen kaldırılıyor. Şehirlerarası tarifeli ve düzenli yolcu taşımacılarının il içi taşıma yapmaları mümkün görülmüyor. Örneğin Fethiye den İzmir’e giden bir otobüs Fethiye den Ortaca’ya, Köyceğize Muğla il merkezine, Yatağan’a yolcu taşıyamayacak. Çine’ye ve Aydın il merkezine götürebilecek. Aydın şehir merkezinden aldığı yolcuyu örneğin Ortaklar’da indiremeyecek.

Bir başka örnek Didim’den İstanbul’a yola çıkan bir otobüs Söke ve Kuşadası’na yolcu götüremez, Selçuk’a götürebilir. Selçuk’tan aldığı yolcuyu İzmir’e götüremez, Manisa’ya götürebilir. Manisa’dan aldığı yolcuyu Akhisar’da indiremez, Akhisar’dan aldığı yolcuyu Balıkesir’e götürebilir.

Bu israf değil midir? Tarifeli ve düzenli sefer. Otobüs otogara gelmiş, otobüste yer var yolcu bir an önce gitmek istiyor ama “hayır binemezsin.” Yerel taşımacıyla gideceksin!
Bir saat bekleyeceksin!

Bu uygulama en başta yolcuyu, ekonomik olarak ta D1 Yetki belgeli taşımacıları zora sokan, doluluk oranını düşüren, yolcu taşımacılığında verimliliği düşüren bir uygulamadır.
Kararın ve uygulamanın doğru olup olmadığı çok boyutlu olarak tartışılmamıştır. İşletmelerin verimliliği açısından bakıldığında zararına olan bir uygulamadır.

Otogar ve yolcu terminalinden çıkış yapıyorsa, hat ve güzergâh izni varsa, tarife almışsa, sefer düzenlediği güzergâhtan varış noktasına kadar tüm yerleşim birimleri arasında yolcu alabilmeli, indirip bindirebilmelidir.

D1’ler, otogar ve terminal dışı yoldan yolcu alamadıkları için otogar ve terminale gelen yolcu tercihinde hür olmalıdır.

Benim görüşüm yolcu hakkı her şeyin üzerindeyse yasa ve yönetmelikler bu hakka göre yapılıyorsa ve yolcunun tercihi varsa ulaşımda taşıt seçme kararı yolcuya bırakılmalıdır.
Yolcunun tercihine kısıtlama getirilemez. Anayasal bir hak olan seyahat etme özgürlüğü kısıtlanmakta, yönlendirme yapılmaktadır. Yanlış olan budur.
 

Bırakın isteyen, istediği vasıta ile gitsin. Konfor, can ve mal emniyetini bir tarafa bırakalım. Tercihte uygun saat olması en önemli faktördür.

Şehirlerarası otobüsçü kimseyi zorla otobüse bindirmiyor. Bir tarafı kollayalım derken sistemin ana omurgası yıpratılmaktadır adeta zarar etmesi, para kazanmaması istenmektedir.
Kısıtlama yapılacaksa arz ve talep dengesi hatlarda yapılmalıdır.

D2 Türü Yetki Belgesine Etkisi

D2 Yetki Belgeli taşımacıların etkileyeceği endişesine katılmıyorum.
D2 Taşımalarında taşıma mesafesinde şehiriçi şehirlerarası ayrımı olmadığı için taşımada kısıtlama olacağını düşünmüyorum.

D2 Yetki belgeli taşımacıların taşıma faaliyetleri için Büyükşehir Belediyelerinden izin alma zorunluluğu son çıkarılan 6321 Sayılı yasayla getirildiği için zorunluluk haline geldi.
İstanbul’da uzun yıllardan beri yıllık aldığımız izin belgesi artık tüm büyükşehir olan illerde yasal zorunluluk haline getirildi. Büyükşehir olan her ilde izin belgesi uygulamasının hayata geçirilmesiyle grup ve turizm taşıması yapan işletmelerin ayrı, ayrı izin belgesi alma zorunluluğu doğmuştur.

Büyükşehir belediyeleri arasında yeknesaklığın sağlanamayacağı, istenen belgelerde farklılık olacağı, bürokrasi, ve haraçlar seviyesinde de olsa para ödeneceği açıktır.
İstanbul’da Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından turizm araçlarından yıllık araç başına 100 Tl para alınmaktadır.
Büyükşehir Belediyelerinin belge verme işlemini gelir kalemi olarak görürlerse işimiz zor.
D2 Yetki belgeli taşımacılar Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın ve Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğümüzün konuya acilen müdahil olmasını talep etmektedirler.

Turizm Taşımalarında Anadolu turu yapan işletmelerin diğer illerde de izin belgesi istenmesi durumunda sıkıntı yaşayacakları açıkça görülmektedir.

Açıkçası her ilden izin belgesi almak zorunluluğu getirilmesi son derece anlamsız görülüyor. İstanbul’dan yola çıkan bir tur otobüsü, Bursa, İzmir, Aydın, Denizli, Antalya, Konya, Ankara illerinden izin almak zorunda. Bu illerin içinden transit geçse veya bir gece konaklama yaptığı, müzeleri ziyaret ettiği düşünülürse yolcu taşımacılığının ne kadar zorlaştırıldığı veya zorlaştırılabileceği görülmelidir.

Turist gezdirebilmek için her ilin Büyükşehir Belediyesinden izin almak zorundasınız aksi takdirde ceza kesilir hatta aracınız bile seferden men edilebilir.

Böyle saçmalık olur mu?

Biz Turizm Taşımacıları Derneği olarak İstanbul’da bu sıkıntıyı yaşadık. İstanbul’da bu belge 1987 yılından beri isteniyor. Faaliyetimiz D2 Yetki Belgesi kapsamına alındığı 2004 Yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve UKOME nezdinde girişimlerde bulunduk. Turizm Servis Aracı izin belgesi istenmesin talebimiz kabul görmedi, ayrıca bu belgeyi almak için istenen belgelerde işletmelerin B2 veya D2 Yetki belgesinin istenmesi talebimiz önceden kabul edildi ve 2012 yılında iptal edildi.

4925 Sayılı Taşıma Kanunu ve Yönetmelikleri kapsamında yetki belgesine tabi olan bir taşıma türü İstanbul’da hiçbir yetki belgesine tabi olmadan “Turizm servis aracı izin Belgesi”yle İstanbul içinde kaçak ve korsan taşımacılık yapabiliyor.

Söylemek istediğim Taşıma Kanunu ve Yönetmelikleriyle UKOME Kararları çelişebiliyor. Kanun ve Yönetmelik hükümlerini bozan hiçe sayan kararalar alınabiliyor.
Sektörün her haklı talebinin UKOME lerden çıkarılması zor görülüyor. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyeleri kanununda yapılan değişiklikler ve yeni düzenlemeler İl içi taşımalarını yeniden düzenleme zorunluluğu ve yetki devrini getirirken mevcut taşıma düzeninin tamamını etkileyeceği açıkça görülmektedir.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Close Bitnami banner
Bitnami